Tarih: 24.01.2021
Tek Tip Vergilendirme Sancısı
Ülkemizde ve dünyada vergilendirme örneklerine bakıldığı zaman dolaylı vergilerle kuşatılmış bir maliye vergileme yapısını görebiliriz. Ancak vergi mükellefleri açısından bakacak olursak gelir elde etmek amacıyla yapmış olduğu faaliyetlerden edinmiş olduğu kimi zaman kar kimi zaman ciro üzerinden alınan vergilere ekonomi sistemlerinde mal ve hizmet üretenleri çok yormaktadır.
Hele ülkemizde uygulanan aynı cirolara veya karlara ulaşmış mükelleflerin sadece kuruluş kanunları ve yapıları farklı olması sebebiyle değişik oranlı değişken tarifeli vergi uygulaması toplumsal eşitsizliklere bir yenisini daha eklemektedir.
Gelir vergisi ve Kurumlar Vergisi kanunların farklı olması büyük bir adaletsizlik örneğidir. Aynı türden gelir elde eden ticari firmaların farklı vergilendirilmesi yerine tek tip bir vergilendirme ile dalgalı vergi modelinin yerine sabit vergi modeline geçilmesi ekonomiksel istikrar için çok önemlidir.
Gelir vergisi mükellefleri artan cirolarında artan oranda vergi ödedikleri için bunu çok doğal olarak müşterilerine yansıtmak ve fiyatları yükseltmek zorunda kalacaklardır. Küçük ve Orta boy mükelleflerin bir çoğu kurumsal yapılarda zorlanmakta ve alışageldikleri düzende kalmak istemektedirler. Bir mükellefiyet türünü zorla başka bir modele zorlamak yerine kişi istediği mükellef yapısını seçerken tek tip vergilendirme ekonomiksel istiktar ve vergi tabanlı fiyat farklarının ortadan kaldırılmasına yardımcı olacaktır.
Farklı tarifeler ve uygulamaların kaldırılıp tek tip vergilendirme tablosu ve oranları maliyet muhasebesi sistemlerini rahatlatarak gerçek fiyatların ortaya çıkmasına ve ticaretin daha düzenli yapılmasına olanak sağlayacaktır. Vergi denetimleri ve hesaplama teknikleri de ayrı ayrı yamalı uygulamaları yerine tek tip olarak düzenlenerek her kesime faydalı bir hale gelecektir.
Gelir vergi ve Kurumlar vergisi mükellef farkının bir an önce toplumdan devlet lehine değil vatandaş lehine düzenlenmesi gereklidir. Gelir vergisinde başlayan %15 lik oran belirlenerek maksimum sınırı Kurumlar vergisi oranını geçmemesi en azından toplumsal bir adaleti gerçekleşecektir. Gelir vergisi mükellefleri çok para kazandıkça yükselen bir oranda vergi ödemesi, bunun karşısında aynı işi aynı karı elden eden kurumlar vergisi mükelleflerinin aynı sabit oranda vergi ödemesi vergi adaletsizliğini ortaya çıkarmaktadır.
Bir çok kez bazı yazarlar tarafından dile getirilen ancak ne meslek mensupları nede devlet tarafından önemsenmeyen bu konu ülkemiz ticari ve mali dengesi için çok önemlidir.
S.M.Mali Müşavir
Gencay COŞKUN